BAŞKAN’IN MESAJI
Çağın Stratejik Gücü; Kamu Diplomasisi…
Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) bünyesinde yaptığımız bilimsel çalışmalar ile Dünya ve Türkiye’deki gelişmeleri kavrama ve analiz etmeye yönelik çabalarımızın ortaya koyduğu açık bir gerçek var: Aktörleri, kuralları, vizyonu eskisinden çok farklı olan yeni bir uluslararası sistem ile karşı karşıyayız…
Bu yeni uluslararası sistemin işleyişi ne iki kutuplu dünyaya benziyor, ne de tek kutuplu dünya ile herhangi bir ilgisi var… Çok kutuplu “Yeni Dünya Düzeni”; İletişim, bilişim, düşünce, strateji ve teknoloji üzerine oturuyor.
Küreselleşme sürecinin ekonomik, siyasal ve kültürel sonuçları bu yeni uluslararası sistemi doğrudan etkiliyor.
Soğuk Savaş döneminde ve sonrasında tek kutuplu dünya düzeninde kullanılan pek çok araç ve teknik, bu yeni uluslararası sistemde çalışmıyor, etkisiz kalıyor.
Çok kutuplu yeni uluslararası sistemde ülkelerin etkinliklerini artırmak, dış politikalarında hedeflerine ulaşmak, ülke olarak belirledikleri stratejik vizyonu uygulayabilmek için “kamu diplomasisi” çok önemli bir yöntem olarak öne çıkıyor.
Soğuk Savaş dönemi ve tek kutuplu dünya düzeninde ülkelerin çoğunlukla kullandığı “sert güç” kavramı, yeni uluslararası sistemde yerini “yumuşak güç” kavramının cazibesine bırakıyor. Yumuşak gücünü etkili bir şekilde kullanmayı başarabilen ülkeler, sert güç kullanarak elde ettiklerinden çok daha fazlasını kazanabiliyor; aynı zamanda uzun vadeli iş birliklerini de sürekli kılabiliyor, devam ettirebiliyor.
TASAM olarak kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz Kamu Diplomasisi Enstitüsü; çok kutuplu yeni uluslararası sistemde ülkemizin sahip olduğu imkan ve potansiyelinden en üst seviyede yararlanabilmesine, yumuşak gücünü etkili bir şekilde kullanabilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Öncelikle bölgesinin en etkili gücü; ardından da küresel aktör olmayı hedefleyen Türkiye’nin, kamu diplomasisi araçlarını kullanarak amaçlarına daha sağlıklı şekilde ulaşacağına inanıyoruz. Enstitümüz bu amaç için gerekli bilimsel çalışmaları yapacak, kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte sivil toplum örgütleri ile de ortak projeler gerçekleştirecek, ayrıca uluslararası etkinliklerde de bulunacaktır.
Türkiye’nin bölgesel güç ve küresel aktör olma hedefine katkıda bulunmanın yanı sıra Enstitü’müz, küresel barış ve iş birliğinin tesisi için de çaba harcayacaktır. Enstitü’nün hayırlı olmasını diliyor, ülkemizin tüm entelektüel birikimini bu önemli göreve katkıda bulunmaya davet ediyorum.
Bu yeni uluslararası sistemin işleyişi ne iki kutuplu dünyaya benziyor, ne de tek kutuplu dünya ile herhangi bir ilgisi var… Çok kutuplu “Yeni Dünya Düzeni”; İletişim, bilişim, düşünce, strateji ve teknoloji üzerine oturuyor.
Küreselleşme sürecinin ekonomik, siyasal ve kültürel sonuçları bu yeni uluslararası sistemi doğrudan etkiliyor.
Soğuk Savaş döneminde ve sonrasında tek kutuplu dünya düzeninde kullanılan pek çok araç ve teknik, bu yeni uluslararası sistemde çalışmıyor, etkisiz kalıyor.
Çok kutuplu yeni uluslararası sistemde ülkelerin etkinliklerini artırmak, dış politikalarında hedeflerine ulaşmak, ülke olarak belirledikleri stratejik vizyonu uygulayabilmek için “kamu diplomasisi” çok önemli bir yöntem olarak öne çıkıyor.
Soğuk Savaş dönemi ve tek kutuplu dünya düzeninde ülkelerin çoğunlukla kullandığı “sert güç” kavramı, yeni uluslararası sistemde yerini “yumuşak güç” kavramının cazibesine bırakıyor. Yumuşak gücünü etkili bir şekilde kullanmayı başarabilen ülkeler, sert güç kullanarak elde ettiklerinden çok daha fazlasını kazanabiliyor; aynı zamanda uzun vadeli iş birliklerini de sürekli kılabiliyor, devam ettirebiliyor.
TASAM olarak kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz Kamu Diplomasisi Enstitüsü; çok kutuplu yeni uluslararası sistemde ülkemizin sahip olduğu imkan ve potansiyelinden en üst seviyede yararlanabilmesine, yumuşak gücünü etkili bir şekilde kullanabilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Öncelikle bölgesinin en etkili gücü; ardından da küresel aktör olmayı hedefleyen Türkiye’nin, kamu diplomasisi araçlarını kullanarak amaçlarına daha sağlıklı şekilde ulaşacağına inanıyoruz. Enstitümüz bu amaç için gerekli bilimsel çalışmaları yapacak, kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte sivil toplum örgütleri ile de ortak projeler gerçekleştirecek, ayrıca uluslararası etkinliklerde de bulunacaktır.
Türkiye’nin bölgesel güç ve küresel aktör olma hedefine katkıda bulunmanın yanı sıra Enstitü’müz, küresel barış ve iş birliğinin tesisi için de çaba harcayacaktır. Enstitü’nün hayırlı olmasını diliyor, ülkemizin tüm entelektüel birikimini bu önemli göreve katkıda bulunmaya davet ediyorum.